Milletimiz; Malazgirt Zaferi’yle başlattığı ve tüm dünyaya örnek olan medeniyet yürüyüşünü aynı azim, inanç ve kararlılıkla sürdürecek; birlik ve beraberliğimize, istikrar ve huzurumuza kasteden karanlık odakları ve onların içerdeki uzantılarını ve buna benzer her türlü senaryoları yok edecektir.

Dünya'nın gözünün çevrili olduğu bir coğrafyada yaşayan aziz milletimiz, tarih boyunca nice zor sınavlardan geçmiş, dünyanın en güçlü ordularıyla çarpışmış ve büyük zaferler kazanarak tarihin akışına yön vermiştir. Geldiğimiz noktada ülkemiz, yine milletimizin desteği ve hayır dualarıyla bölgesinde ve tüm dünyada büyük bir güç olmuş, tarihin yön verdiği değil tarihe yön veren, edilgen değil etken bir ülke konumuna gelmiş ve 2071'de çok daha güçlü bir Türkiye'ye ulaşmayı hedeflemiştir.

Malazgirt Zaferi’yle Anadolu’yu yurt edinen kahraman ecdadımız, İstanbul’un fethinde, Çanakkale Savaşı’nda, Kurtuluş Savaşı’nda ve 15 Temmuz hain Darbe Girişimi’nde bu toprakların ebediyen bizim vatanımız olarak kalacağını bütün dünyaya ilan etmiştir.

Bu şüheda toprakları vatan kılmak için ödenen bedeller, bütün nesiller tarafından bilinmeli, hatırlanmalı ve asla unutulmamalıdır. Zira bugünkü devletimizin temelleri şehitlerimizin ve gazilerimizin verdiği destansı mücadeleler, ödediği bedeller sayesinde atılmıştır.

Uluslararası ya da yerli şer odaklarına aldırmaksızın, Türkiye Cumhuriyetimizin 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine ulaşmak için, milletimizden aldığımız güç ve yetkiyle durmaksızın çalışmalarımıza, hizmetlerimize devam edeceğiz.

Bu duygu ve düşüncelerle Anadolu’nun Türk vatanı olmasına vesile olan Malazgirt Zaferi’ni kutluyor; Sultan Alparslan’ı ve aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle yâd ediyor, milletçe birlik ve beraberliğimizin güçlenerek sonsuza dek devam etmesini temenni ediyorum.